Home / Konuk Yazarlar / Genel / TÜRKİYE BİRLİK PARTİSİ GENEL BAŞKANI HÜSEYİN EKİCİ’DEN AÇIK MEKTUP

TÜRKİYE BİRLİK PARTİSİ GENEL BAŞKANI HÜSEYİN EKİCİ’DEN AÇIK MEKTUP

01 Mart 2018
Yedi Bucak Avşarların da Emek Sayfası
Yönetici Sayın Mesut Şahin’e

Çağımızın Aydını, Değerli Yurtsever;
Bir insana kolay kolay aydın, yurtsever veya sosyalist denilmiyor.
Denilse bile kişiye yakışmıyor. Üzerine emaneten giyilmiş bir elbise gibi duruyor.
Herkes kendine bir özellik yakıştırsa bile halk tarafından benimsenmedikçe ona verilen lakap bile eğreti durur.
Sizin köyümüze yaraşır çabalarınızı saygıya ve övgüye değer buluyorum. Çünkü örneği az olan gayretleriniz hem bizleri yüreklendiriyor hem de çevre köylerimize büyük ışık tutmaktadır.
Sizin gayretlerinizin bir örneğini içimizden çıkmış birçok insan yapsa da, sizin yaptığınız hem çağımıza uygun hem de güncel konuları teknolojiyi de iyi kullanarak aktarmanız son derece olumlu sonuçlar vermektedir. Bunu zamanla tüm dostlarımız daha iyi anlayacaklardır.
Bize gelince;
Bizim siyasetimiz tıpkı atalarımızın siyasetinin günümüze yansımasıdır.
Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir.
Bizim siyasetimizde gönül kırmak yoktur, gönül yapmak vardır.
Bizim siyasetimizde makam mevki yoktur, doğru bildiklerimizi gelecek kuşaklara aktarmak vardır.
Bizim siyasetimizde birilerine kul köle olmak, kapı kulu olmak yoktur.
Bizim siyasetimizde özgür birey, özgür toplum, tam bağımsız bir ülkenin varlığının yaratılması ve sürdürülmesi vardır.
Bizim siyasetimizde eğer yanlış yapılıyorsa ona karşı doğru bildiklerimizi aktararak yanlıştan dönülmesini sağlamak vardır.
Bizim siyasetimizde onlar büyük, doğru derler, doğru yaparlar, bizi iyi temsil ederler, bizi de çok seviyorlar düşüncesi yoktur. Doğru olan halkın özgür düşüncesidir. Doğru olan halkın arzuları ve istemleridir.
Bizim düşüncemizde temsilde adalet vardır.
Biz kim güçlü ise onlar gibi düşünmeyiz, şeklimizi, şemamızı, kılık kıyafetimizi onlara benzetmek gibi bir istemimiz yoktur. Onlar gibi olmak zorunda değiliz.
Bugün;
Cumhuriyet Rejimi tehlike arz ediyorsa bunun kurtuluş yollarını kendi usulümüzce anlatmak zorunluluğumuz vardır.
03 Kasım 2019 tarihinden itibaren diktatörlük rejimine geçilecektir diye uyarıyorsak, bunları sizler ve gelecek nesiller için yapıyoruz. Siyasal iktidar önümüze bir takvim koymuştur. Yavaş yavaş alıştıra alıştıra rejim değişikliğine gitmektedir. Biz oturup bekleyelim mi?
Isınan suya konulan kurbağa gibi suyun içinde bir süre keyif yapıp sonra pişerek ölümümüzü mü bekleyelim.
Siyasal İktidarı ayakta tutan tüm partiler Anayasal suç işlemektedirler demek için biz varız.
İktidar ve Muhalefet partileri kademeli olarak herkes hayatından memnun görünmektedir. Halkımızın da öyle olmasını ustalıkla sağlamaktadırlar.
İktidar, muhalefet ve yedek partileriyle peşinen belirlenmiştir.
Türkiye günü gelince eyaletlere bölünecek ve Ulus devlet ve üniter devlet yapısı yok olacaktır. Yugoslavya örneğinde olduğu gibi. Bunu demek için biz varız.
Türkiye Birlik Partisi; Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Halkçı, Laik, Ulusalcı, Devletçi, Devrimci, Tam Bağımsız Türkiye ilkelerini savunan Kuvayi Milliye Ruhuyla kurulmuş bir parti olarak siyaset yapmaktadır.
İddiamız şudur; Türkiye Cumhuriyet Devletinin kuruluş felsefesine uygun tek parti olduğumuzu iddia ediyoruz. Her ne kadar buna benzer büyük sermayeli, kocaman cüsseli karşımızda 7 başlı devler olsa da.
Hem Atatürkçü, hem sosyal demokrasiyi savunmanın olanaklı olamayacağını iddia ediyoruz.
Eğer bu mümkün olsaydı 1925 ve 1932 yıllarında iki kez Sosyal Demokrat Parti kuruluşunu Büyük Atatürk neden engelledi, izin vermedi iddiasında bulunuyoruz.
Sosyal Demokratların amacının iktidara gelip, Atatürk Devrimlerinin sürdürülmesi değil, tam aksine muhalefette kalıp ülkenin adalet ve demokrasi söylemleriyle özerk bölgelere ayrılmasını istediklerini iddia ediyoruz.
Açıkçası, Sosyal Demokrasiyi savunanların amacının bölgesel özerkliği demokratik bir hak olarak gördüklerini, bölünmenin, federe devlet olmanın sakıncalarının olmadığını söylemlerinden ve parti programlarından anlıyoruz.
Çok özetle dile getirdiğimiz konularımız bunlardan ibarettir.
Değerli hemşerilerim,
Bizi hangi türlü değerlendirirseniz değerlendirin ancak, sizin içinizden çıkmış bir kişi olarak sizlere zarar verecek, boynunuzu bükecek bir siyaset yapmadığımızı bilmenizi isterim. Sizlerin bildiği şekliyle bundan böyle güle oynaya bir seçim olmayacağını da özellikle bilmenizi isterim. Yerel Seçimler belki biraz o havayı verse bile Merkezi İktidarın oluşumu seçimi daha önce yaşadığımız eski parlamenter seçimler gibi olmayacaktır.
Bu nedenlerle üzülmeyin, biz kimsenin oylarını bölmeyeceğiz, kimsenin oylarına da talip değiliz. Görevimizin nerede biteceğini günü gelince yaşayarak anlayacaksınız, göreceksiniz.
Huzurlu ve mutlu olmanızı dilerim. Saygılarımla.

Bir yanıt yazın