Home / Konuk Yazarlar / Genel / Aleviler –Aleviciler – Soner Yalçın’a yanıt

Aleviler –Aleviciler – Soner Yalçın’a yanıt

Hüseyin EKİCİ
Soner Yalçın’ın 24.08.2023 Sözcü Gazetesindeki yazısına yanıttır.
Sayın Soner Yalçın’ın BİZİM Mahalle dediği çevresinde pek kimse telaffuz etmiyormuş. Üstelik sır gibi de saklanıyormuş.
Konu Aleviler
Benim cahilliğime versin Sayın Soner Yalçın CHP kongrelerinde pompalanan – saflaşmanın ana konusu mezhepçilik… imiş.
Alevilik bir mezhep değildir ve hiçbir Alevi de mezhep olarak kabul etmez.
CHP içindeki çatışmacı, kutuplaştırıcı politik aktörleri de Alevi olarak kabul etmeleri doğrusu beni şaşırttı.
Alevileri 1980 öncesi ve sonrası olarak irdelemesi son derece doğru bir tanımlama.
Sayın Soner Yalçın 1966 doğumlu. 68 kuşağı üniversite öğrencisi olarak olayları bizzat yaşayan biriyim. O dönemlerde tüm Alevi gençleri sol örgütler içinde yer aldı ve eylemlere de bizzat katıldı. Bu inançsal sömürüye karşı ilk duran gençlik ‘Dinselliğin belirleyiciliğini yitirmesi’ ile büyük çapta kendi ulusal kimliğine bürünmeye çalıştı.
Ancak lokal bir olay gibi görünse de benim bizzat yaşadığım ve kaldığım öğrenci yurdunda hatta diğer yurtlarda da benzer olaylar yaşandı.
Şöyle ki; Yurt öğrencileri yurtlara kabul edilirken yönetim tarafından tek tek mülakat yapılıyor ve İslam’ın şartları, imanın şartları, namaz vakitleri ve duaları gibi sorular yönetilerek elemeler yapılıyordu.
“Elemelerde başarıyorduk ama yurt içindeki genç arkadaşların bizleri (Alevi arkadaşları) tespit edip yönetime, yönetim de Emniyete bildiriyor olmalı ki arama yapılması bahanesiyle gece baskınlarında bizler hep işkenceye alınıp sonrada serbest bırakılıyorduk. Bu olaylardan yılıp korkan çok arkadaşlarımız sessizce üniversiteyi terk ediyordu.”
Şimdi çok değerli yazarlarımız bu yaşanmışlıkları elbette bilmiyorlar.
Sizin Mahalle henüz yokken bizim Mahallede bu aşamalardan geçerken asırlardır sönmeyen Mezhepçiliğin ateşi günümüzde de hiç söndürülmüyordu.
Fakat sağduyulu gençler olarak bu oyunlara gelmiyorduk.
Nerede bir eylem var ise hep orada idik.
12 Mart 1971 Askeri Muhtıraya nasıl gelindi yetkili ağızdan okuyalım.
“Askerin, halkların uyanışına ve özgürlüklere karşı nasıl bir tutum içinde olabileceğini, 12 Mart 1971 Darbe Şefi General Memduh Tağmaç’ın, “Sosyal uyanış, ekonomik gelişmeyi aştı, önünü kesmek gerekir… Sosyal uyanışın temelinde ekonomik nedenler aramak komünistlerin uydurmasıdır. Tüm olaylar anayasanın özgürlükçü özünden çıkmaktadır. Bu anayasa ve özgürlüğe açık yasalar değiştirilmeden olayların üstesinden gelinemez” cümleleriyle hatırlatan bir tarihti.
Bu dönemde herkesin bildiği devrimci yoldaşlarımız “Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Mahir Çayan, Alpaslan Özüdoğru, Kadir Manga, İbrahim Kaypakkaya, Ulaş Bardakçı, Koray Doğan gibi daha birçok gençlerimiz yok edildi.
Arkasından gelen 12 Eylül yine çok büyük kıyımla gençliğimizi yok etti.
Tekrar asıl konumuza dönelim;
İşte üst üste gelen Alevi kıyımlarına bir bakalım:
1- 17.04.1978 Malatya olayları
2- 19.12.1978 Kahraman Maraş Katliamı ( 7 gün sürdü)
3- 28.05.1980 Çorum olayları veya katliamı
4- 02.07.1993 Sivas Madımak katliamı
5- 12.03.1995 Gazi olayları veya katliamı
6- 15.03.1995 Ümraniye olayları veya katliamı

Bu tahrik edici, can alıcı ve can yakıcı katliamlara uğrayan Aleviler kendilerini sahipsiz görmüş olmaları doğal değil mi?
“Alevinin Alevi’den başka dostu yoktur” sözü bu olaylardan sonra karşımıza çıkıyor. Öncelikle siyasi olarak söylenmiş bir söz değildir. Biraz endişe ve korku taşımıyor mu?
Eğer bu söz siyasi olsaydı 1966 – 1980 dönemlerinde Alevi partisi olarak ünlenen Türkiye Birlik Partisine Aleviler sahip çıkar orada örgütlenirdi. Alevi vatandaşlar hangi dönem olursa olsun CHP ye oy vermişler ve orada örgütlenmeyi yeğlemişlerdir.
ALEVİLERİN İSYAN GELENEĞİ
Tarihler boyunca haksızlığa boyun eğmeyen Anadolu Alevi Türkmen boyları bilindiği üzere isyanlara öncülük etmişler veya isyanlar çıkarmışlardır. Bu doğrudur.
Ancak bugünkü yönetim biçimine karşı gelmesi beklenen yine Aleviler ise bu kesinlikle Alevilerce kabul edilemez. Çağdaş bir dünyada ve Atatürk Cumhuriyetinin kurucu unsurundan bu bekleniyorsa yanlıştır.
“ALEVİLER pasif inanç gölgesine sokuldu” diyor Sayın Yalçın.
Değerli yazarımız çok iyi bilmektedir. Aleviler tarih boyunca inançlı bir Türk boyudur. Konu vatan ise vatan sevgisi inancı. Konu maneviyatsa buna da din deniliyorsa evet manevi inançlarına derinden bağlıdır Aleviler.
Aleviler hiçbir zaman çıkar odaklı anlayış sahibi olmadılar.
Çıkar odaklı inanç Alevileri ise yol düşkünü olarak görüldü ve onlar Alevi olarak kabul edilemez.
Örneğin;
Alevilik; Alevi gibi düşünüp Alevi gibi yaşayanlar olarak tarif edilir
• Alevi Anne ve Babadan olma Sivas Yıldızeli’den Abdülkadir Selvi yol düşkünüdür Alevi olarak kabul edilemez.
• Sünni Anne ve babadan olma Cemil Kılıç Alevilerce Alevi kabul edilir.
• Sünni Anne ve Babadan olma Bekir Coşkun Alevilerce Alevi kabul edilir.
• Sünni Anne ve Babadan olma ilhan Selçuk Alevilerce Alevi kabul edilir.
• Sünni Anne ve Babadan olma Uğur Mumcu Alevilerce Alevi kabul edilir
Aleviler için endişelere yer yok.
Atatürkçü Ulusalcı Alevilerin kafası kesinlikle karıştırılamaz. Aleviler etnik örgüyü değil, aidiyet duygusu olarak yurttaşlık bağı ile vatana bağlıdırlar.
Yurt dışından ihraç edilen bazı Alevi söylenceleri her zaman olacaktır. Burada unutulmaması gereken Aleviler, asırlardır Türk Boyundan geldiklerini, Türk kültürünü, gelenekleriyle, ozanlarıyla, yaşam tarzlarıyla günümüze getiren kendini kanıtlamış büyük bir Türk ulusuna mensuptur.
CHP VEYA KILIÇDAROĞLU’NA BAĞLI ALEVİLER
Yukarıda bahsettiğim konuları yaşayan Aleviler olarak baktığımız zaman bazı Aleviler kendilerini sahipsiz görmektedirler. Alevilerin haklılık yönleri hiç yok mudur?
Ama genelinde duygu yerini ulusalcı, hoşgörülü Alevileri kutuplaştırıcı siyasetin merkezine koyamayız. Bu da yanlıştır.
Aleviler, oyuna gelmez, Cumhuriyete yabancılaştırılamaz. Çünkü Atatürk ve Cumhuriyet Aleviler için kırmızıçizgidir.
Aleviler, kimlikçi neolliberalizmin tuzağına düşmez.
Aleviler, CHP yi yıkıma sürüklemez,
Aleviler, uyduruk çıkar peşinde koşan Alevicilik gibi aşağılayıcı sözcüklerle tarif edilemez.
Aleviler, CHP yi amacına ulaşmak için bir araç olarak kim kullanırsa kullansın gözünü kırpmadan gereğini yapabilecek inançtadırlar.

Bir yanıt yazın