Hüseyin EKİCİ
17 Nisan 2024
Cumhuriyet Devrimleri
Atatürk ve arkadaşları; Kurtuluş Savaşı sona ermiş bundan sonra ilk iş eğitim, insan hakları, kadın ve erkek eşitliği ve ekonomi başta olmak üzere devrimler gerçekleştirip çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne Türkiye Cumhuriyetini çıkarmak üzere tüm alanlarda başarılar elde ederek Türk Milletini layık olduğu seviyeye çıkarmak amacıyla çalışmalara başlanmıştır.
Büyük önder Atatürk bu nedenle ilk işe kırsal kesimlerde oturan yoksul halkın her türlü gelişimine ağırlık vermeyi planlaması boşuna değildi.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti ilk yapılan nüfus sayımına göre 13 milyonun biraz üzerindeki kesim köy ve kırsallarda oturuyordu. 38-40 bin civarında köy eğitimsiz, yoksul ve mağdurdu.
Çalışmalara eğitimsiz ve yoksul olan köylerden başlaması bir yandan eğitim diğer yandan tarımda üretim yaparak yoksulluktan kurtarılması şarttı. Tarımda ilerleme kaydedip ülkenin de açlık ve sefaletine son verilebilirdi.
Köy odaklı eğitim
Köy öğretmen okullarının açılması fikri Köy Enstitülerinin temelini oluşturuyordu.
Atatürk, Mustafa Necati, Saffet Arıkan gibi Milli Eğitim Bakanlarıyla bizzat çalışıyordu. Köy Muallim Mektepleri ve kurslarıyla kısa zamanda Anadolu’nun dört bir yanında çalışmalarını sürdürüyor ve köylü aydınlanmasını dalga dalga geliştirip büyütüyordu.
1937-1938 yıllarında Atatürk ve arkadaşları işlerini hızlandırarak İzmir/Kızılçullu ve Eskişehir/Çifteler’de Köy Eğitmen Okullarını açarak Köy Enstitülerinin temelini oluşturuyorlardı.
Köy Enstitülerinin resmi olarak kurulması
Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940’ta TBMM tarafından kabul edilen 3803 sayılı yasa ile kuruldu.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel,
Köy Enstitüsünün fikir ve isim babası İsmail Hakkı Tonguç idi.
Ülkenin her yanına yayılan 21 Köy Enstitüsü büyük bir gayretle kurulmuştu.
Amacı köy çocuklarını okutup geldikleri köylerde öğretmenlik yapmasını sağlamaktı. Böyle de oldu.
Köy Enstitüleri’nin kapanışı
Maalesef köy Enstitülerinin kapanışı çok hazin ve siyasi bir kararla olmuştur. Bu konuyu ayrıca açıklayacağız.
Ama, ne hazindir ki ilk yapılan iş 1946 senesinde Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç siyasal iktidarca görevden alınmış ve Köy Enstitüleri resmen karanlığa gömülmüştür. Binlerce köy çocukları resmen boynu bükük ve öksüz bırakılmıştır.
Yeni atanan Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer Köy Enstitülerinin kapanmasından sonra eğitim programlarını ve kitaplarını yasakladı. Karma eğitime son verildi. Okul tüm özelliklerini yitirdi. Sıradanlaştı ve yok oldu.
Ve Hazin Son
Demokrat Parti 1946 yılında kapatma kararı alınan Köy Enstitülerinin eğitimine son vererek adını geçici olarak Köy Öğretmen Okulları yaptı. Müfredat tamamen değiştirildi. Din dersleri zorunlu ders olarak kabul edildi. TBMM kararıyla 27 Ocak 1954’te 6234 sayılı yasa ile enstitüler kapatıldı.
Türkiye’nin dört bir yanına ışık saçan 21 Köy Enstitüsü hem kapatıldı, hem de binaları, tesisleri ve mülkleriyle ölüme terk edildi.
Çağdaş eğitimi öngören Atatürk Devrimleri bu şekilde ilk büyük darbeyi almış oldu..