Home / Konuk Yazarlar / Genel / YENİ BİR KUVAYİ MİLLİYE HAREKETİ DOĞUYOR…

YENİ BİR KUVAYİ MİLLİYE HAREKETİ DOĞUYOR…

Kurucusu bulunduğum Yenilik Partisinin bozuk düzene karşı Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bir parti olarak kurulduğunu düşünmüştüm. 11.06.2022 tarihli İstanbul İl Kongresinde yaptığım konuşmamda “İmam Hatip Liselerinin, Meslek Liselerine dönüştürülmelidir” şeklindeki ifadem kabul görmeyince son bir veda konuşması yaparak parti ile olan tüm ilişkilerim 10.07.2022 tarihi itibariyle sona ermiştir. Hüseyin Ekici

YENİ BİR KUVAYİ MİLLİYE HAREKETİ DOĞUYOR.  

Hüseyin EKİCİ

Yenilik Partisi Genel Başkan Yardımcısı

KALPAKLILAR GÖREV BAŞINDA

Mustafa Kemal Paşa Amasya Genelgesi’yle yurdun her yanına telgraf çeker:;

“VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ VE MİLLETİN BAĞIMSIZLIĞI TEHLİKEDEDİR”

Atatürk bu telgraftan sonra Erzurum Kongresi ve Sivas Kongrelerini toplayıp Anadolu’nun tam orta yerinde ve bozkırında yer alan ANKARA’yı başkent yapmak üzere burada karargâhını kurar.

Ankaralı Seymenler ve halk coşkuyla karşılarlar Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını. Mustafa Kemal Paşa’nın ve arkadaşlarının başlarında kalpak vardır simge olarak. Bu simge hem silah hem de gelen dondurucu kış soğuğuna karşı açılmış bir SAVAŞIN ve davanın simgesi olmaktadır. Aynı zamanda düşmana karşı gelmenin de bir simgesidir..

Mustafa Kemal Paşa emin adımlarla halkı örgütlemeye ve aynı zamanda yokluk içinde silahlandırmaya kararlıdır. Yedi düvele karşı.

Seymen Alayı Türk Boylarının anlamlı bir göstergesidir. Devlet adına yurdunu savunmanın sivil gücüdür. O günkü adıyla Milis güçlerdir.

Tarihler boyunca Türk Devleti tehlikeli saldırılar karşısında olduğunda Seyman Alayları kurulur. Ege bölgesinde de aynı tehlikeyi bertaraf etmek üzere EFELER derhal organize olur ve vatan savunmasına geçerler. Bir yandan Seymenler, diğer yandan Efeler sivil Türk gücüdür.

Mustafa Kemal Paşa o nedenle Türk Milletinin ferasetine güvenmektedir.

Mustafa Kemal Paşa arkadaşlarına vatanın tam bağımsızlığa kavuşana kadar mücadelede azim ve kararlı olacaklarını anlatır ve stratejilerini ve planlarını ona göre yaparlar.

MUSTAFA KEMAL PAŞA YENİLİKÇİ BİR LİDERDİR

Mustafa Kemal Paşa bundan tam yüz yıl önce artık çağın gerilerinde kalmış bir yönetim ile değil, çağdaş bir Türk Devleti kurma hayâlini uzun zamandan beri taşıyordu.

Kendini buna göre hazırlıyordu.

Mustafa Kemal Paşa’da tüm liderlik özellikleri hâsıl olmuş ve vücut bulmuş bir bedeni taşıyordu. Liderliğini Türk Milletini çağın ilerisine taşımasında kullanacaktı.

Mustafa Kemal Paşa tutkulu, inançlı, kararlı, güven veren, gelişime açık, adil ve mütevazı idi.

Mustafa Kemal Paşa Yenilikçi, hızlı ve etkin karar vermesi, bilgi sahibi olması, iyi ve doğru kararla takım kurması özelliklerini taşıyordu.

Bunların tümünde disiplinli çalışma, empati kurabilme, teşkilatlanmada başarı ve öngörüsü tam bir lider olduğunu göstermekte idi.

Türkiye’mizdeki siyasetçilerin Mustafa Kemal Paşa’nın yolundan gittiğini söylemesi doğaldır. Çünkü Mustafa Kemal Paşa dünyada örnek gösterilebilecek tek lideridir.

Türk siyasetçilerinin gönüllerinden geçenin Atatürk gibi bir lider olmak istemelerini doğru kabul ettiğimizi var saysak bile siyasetçilerimizin daha yaşarken ne kadar Atatürkçülükle tezat teşkil eden karar ve eylemler içinde olduğunu görmekteyiz. Ülkemiz bu nedenle bir türlü çağdaş ülkeler düzeyinin üstüne çıkamamaktadır.

Bunun nedenlerini her gün günlük siyaset yapan politikacılarımız anlatıp laf olsun torba dolsun babından yarış içinde olduklarını görüyoruz. Ülkemiz parsel parsel satılırken kim nerede idi ki? Ülkemiz din devletine dönüşürken herkes burada değil miydi? Kısacası siyasi partileri tek tek kritik yapmaya girmeden asıl konuya gelmek istiyorum.

KAOSLARDAN BAZEN KURTULUŞ DA ÇIKAR

Ülkemizde her türlü olumsuz siyasi, ekonomik oluşum ve kararlara rağmen birçok muhalif hareketin doğduğunu görüyoruz. Tıpkı KUVAYİ MİLLİYE HAREKETİNDE olduğu gibi.

Siyasi iktidarın DEVLET GÜCÜNÜ ve MEDYASINI kullanarak, muhalefetin de SERMAYE VE MEDYA GÜCÜNÜ kullanarak kendilerine karşı gelen, eleştiren muhalefet edenleri düşman ilan edip,  tıpkı Mustafa Kemal ve arkadaşlarının katlinin vacip olduğunu,  fetva çıkararak düşmanlar eliyle halka duyurup Mustafa Kemal’i halifeye ihanet eden hain ve dinsiz olduklarını yaydıkları gibi. Şimdi ise İktidar ve muhalefet işbirliği yaparak ellerine geçirdikleri devlet ve siyasi parti erkini kullanarak tüm yandaş medya kapılarını kapatıp, ışıklarını söndürüp eleştirenleri hain ilan ettiklerini görüyoruz.

Buna MEDYA KARARTMASI kullanılarak işlerine gelmeyeni bertaraf etmek denilebilir.

Mustafa Kemal Paşa’nın önüne çekilen setler, duvarlar, kazılan tuzaklar nasıl aşıldı ise bunun gibi engelleri aşmak üzere örgütlenen bir KALPAKLILAR PARTİSİ görünmektedir.

KALPAKLILAR PARTİSİ NEDİR? KİMLERDİR?

“Vatanın Bütünlüğü ve Milletin Bağımsızlığı Tehlikededir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün telgrafından yola çıkarak Atatürk’ün bağımsızlık savaşımının yolundan giden Uniter Devlet yapısının parçalanmasına karşı koyan günümüzün SERDENGEÇTİ KALPAKLILARIDIR. .

Bilindiği gibi;

Ulusal Kurtuluş Savaşı döneminde Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’da Kurtuluş Savaşını destekleyenler başlarına KALPAK giydiler.

Halifeden/Padişahtan yana olanlar ise başlarına geçirdikleri FESLER ile kendi saflarını belirlediler.

Görülüyor ki; bu yüzyılın savaşımı da  KALPAK GİYİP ortaya çıkacak YENİLİKÇİLER ile FES giyip DİN DEVLETİ kurmak isteyen iktidar ve STATÜKOCU muhalefet ittifakları arasında olacaktır.

KALPAKLI / YENİLİKÇİ ÖZTÜRK YILMAZ’A BİR DE SİYASET CEPHESİNDEN BAKALIM

  • Partinin kurulmasından bu yana çalışmalarındaki disiplinini ve kararlılığını;
  • Siyasi konuşmalarındaki kararlılığını, inançlılığını,
  • Yerine göre sert olmasına kaşsın vicdanlılığını, mertliğini, hiç kimseye eyvallah etmeyişini,
  • Eğitimindeki birikimlerini doğru kullandığını, devlet adamı olarak devletçiliğini,
  • Köylü çocuğu olmasından gelen saf ve duru köylülüğünü,
  • Emekçi bir tabandan gelen yoksulluğun ne olduğunu,
  • Hala genç bir siyasetçi olarak gençlerin sorunlarını,
  • İşçinin, memurun sorunlarını çok çabuk içselleştirdiğini,
  • Köylünün tarım ve hayvancılıktaki önemini,
  • Ticaret ve Sanayicilerin ve esnafın sorunlarının çözüm yollarını,
  • İşsizlerin, ev hanımlarının, kadın ve çocuk haklarının ne olduğunu,
  • Ülke sorunlarının giderek kıtlık, açlık ve yoksulluğa gittiğini,
  • Çok çabuk kavrayıp bunların planlı bir üretimle aşılacağını,
  • Devletlerarası hukuku ve diplomasiyi,
  • Tek adam rejiminden, Demokratik Hukuk rejimine geçilmesi konusunu,
  • Bunun için ise ülkemizin şu an içinde bulunduğu kaotik durumdan basiretsiz yönetimin bir an önce ülke yönetiminden el çektirilmesi için büyük bir savaş verilmeden kazanılamayacağını,
  • İktidar savaşımını kazanmadan da reformist tedbirlerle ülkenin düze çıkamayacağını çok iyi bilmektedir.
  • Bunları yapacak kadrolar var mı sorusu hemen akla gelebilir.

Yanıt  : TÜRKİYE İNSAN KAYNAKLARI EN ÇOK OLAN YETİŞKİN KADROLARA SAHİPTİR.

Büyük Atatürk için saydığımız liderlik vasıflarını okudunuz. O vasıfları lütfen tüm siyasi parti başkanları için uyarlayın. Nelerin uyup uymadığına yeniden bakıp ona göre gerçekten bunlardan lider olabilecek bir siyasetçi var mı diye vicdanınıza danışın. Ülkemizin zor günler içinde olduğunu söylemeye ne gerek var. Her şey ateş pahası, her şey iç içe girmiş sorunlar yumağı….

Ülke sorunlarını tek tek saymak yerine tekrar son bir liderlik için tespitimizi ve öngörümüzü özetleyerek şimdilik yazımızı sonlandıralım. Yorumlar ve takdir okurlarımıza aittir.

Liderlik için Liyakatin ne kadar önemli olduğunu görmüş oluruz. Devlet adamının öneminin liyakate dayalı önemli bir yerinin olduğuna göre; sorumuzun yanıtı da buradadır.

LİDER DOĞUŞTAN MI OLUR, SONRADAN MI OLUŞUR?

  • Geçmişe dair bazı alışkanlıklarını yaşamından atamayan kişinin geleceğe dönük YENİLİKLERE ayak uyduramayacağı kesindir. Bu gibi alışkanlıklardan kendini arındırması öncelikli ve şarttır.
  • Liderin kesinlikle dinleme yeteneği olmalıdır. Dinlemek en iyi ve en etkin bir iletişim aracıdır.

Liderin kendini abartmaması, olaylara tepeden bakması çok önemli konuları gözden kaçırmasına neden olacağından sakinliğini korumalıdır.

Bu özelliklerde var olan günümüz siyasetçileri arasında lider seçmek gerçekten zordur.

Sonuç:

YENİLİKÇİ KALPAKLILARA BÜYÜK GÖREV DÜŞMEKTEDİR.

Günümüz KUVVAYI MİLLİYECİLERİNİ ülkemizin bu kaotik durumdan kurtuluncaya kadar KALPAKLI olarak meydanlarda göreceğimiz günler yakındır.

ÇAĞRIMIZDIR: 7’ den 70’e herkese görev düşmektedir. Doğudan-Batıya, Kuzeyden Güneye tüm örgütlü örgütsüz Seymen Alayları-Efeler ülkemiz sizi göreve çağırıyor.

Bir yanıt yazın