Home / Konuk Yazarlar / Genel / ATATÜRK’E İHANET ETMENİN CEZASINI ÇEKİYORUZ

ATATÜRK’E İHANET ETMENİN CEZASINI ÇEKİYORUZ

Hüseyin EKİCİ

Türkiye Birlik Partisi Eski Genel Başkanı

16.02.2022

ÜLKEMİZE YENİDEN GÜNEŞ DOĞSUN

Yurtsever Türk Ulusuna sesleniyorum,

Ülkemiz zor günler geçirirken sahte şövalyelik yapmaya gerek yoktur.

Siyasal iktidara kolaylık sağlamak için gündem değiştirmeye yönelik 1+5 kişi ile yapılan yemekli toplantı demokrasi aldatmacasıdır. Türk Milletinin aklıyla alay etmektir. Türk Milletinde bu gibi şaklabanlıkların karşılığı da yoktur.

Türkiye Cumhuriyeti üzerinde yeni bir tuzak kurmanın peşinde olduğunuz kuşkusunu taşıyoruz.

Daha düne kadar Atatürk’e kefere diyenler topluluğunun, kurtarıcı gibi gösterilmesi büyük bir gaflettir.

Cumhuriyet kurulurken mandacılığı ehven gören, kurtarıcılarına tuzaklar kuran, bir güruhun hala ayak seslerini duyuyorsa bu ülke, bundan ancak utanç duyulur.

Aradan geçen 100 yıl bize bir şey öğretememişse, Atatürk Devrimleri özümsenmemişse, gelecek neslin yüz karası olmayı hak ettin demektir. O koltuk Atatürk’ün koltuğudur. Unutma!

Biz ne vatana ne de atalarımıza ihanet etmeyiz. Bu ülke toprakları kanla yoğruldu, su ile yıkanmaz.

Büyük Atatürk’ün Sosyal Demokrasi adı ile parti oluşumunu kabul etmediğini hepimiz biliyoruz. Bugün Atatürk’ün kurduğu partinin ilkelerini hiçe sayıp kendilerini Sosyal Demokrat olarak tanımlayanlar maalesef gaflet içindeler.

Atatürkçü, Cumhuriyetçi zihniyete tarihten gelen husumetlerini sürdürüp hep karşı gelenlerle biz  aynı çizgide olamayız demesi gerekirken, gaflet ve delalet ve hatta hıyanet edenlerin en başında gelmesi üzücüdür.

O nedenle bizler diyoruz ki;

Biz Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Tam Bağımsız, Laik, Halkçı, Milliyetçi, Devletçi ve Devrimciyiz.

Biz 1930 yılların partisi değiliz diyenlerden değiliz. Olmayacağız.

Biz ırkçı ve şoven partizan değiliz. Olmadık, olmayacağız.

Biz Atatürk Devrimlerinin 10 Kasım 1938 Saat 9.05 tarihinden itibaren sürdürümcüsü olarak Kuvayı Milliye Ruhuyla yoğurulmuş yurtseverleriz. Öyle de olmaya devam edeceğiz.

Hem Atatürkçü, hem Cumhuriyetçi ve hem de Sosyal Demokrat bir parti olunamayacağını apaçık söylüyoruz ve tarihten gelen belgelerle ispat ediyoruz.  

Gerçek Kuvayı Millîye ruhlu partilileri partiden ihraç yoluyla, ya da etkisiz hale getirerek, parti içinde temizlik yaparak uzaklaştırılması tesadüf değildir ve olamaz. Atatürk’ün kurduğu partiyi bitirdiniz, şimdi ise ismi üzerinde tepinmeye devam ediyorsunuz.

Biz doğruları söylemekten kaçınmıyoruz. Sizin de takiye yapmanıza gerek yoktur. Sizin gerçek yüzünüzü halkımıza anlatmaya devam edeceğiz.

Siz; 16 Nisan 2017 de Anayasa’yı paramparça edip tek adam rejimini kurdurdunuz. Demokratik hukuk devletini yok ettiniz. Anayasal suç işlediniz. Suça hem ortaksınız ve hem de suçlusunuz!

Siz; Sosyal Demokrat Partiyiz diyorsanız, o halde siz Atatürkçü, Cumhuriyetçi, laik, halkçı, uniter devleti savunamazsınız.  Sizi ifşa etmek yurtseverler olarak bizim görevimizdir.

Siz; Atatürk’ün kurduğu partiyi ve adını kiracı olarak kullanıyorsunuz. Ev sahibi yüce Türk Milletidir.

Siz; Atatürk’e ihanet ederek vatanın yok pahasına satılmasına göz yumuyor ve ön ayak oluyorsunuz.

Siz, Atatürk’ün hiçbir mirasına sahip çıkamadınız.

Ya da gerçek Atatürkçü, Cumhuriyetçi iseniz öncelikle gereğini yapın Sosyal Demokrat partiyiz demekten ve bu ülkeyi federasyonlara bölmek hayalinden vaz geçin. Atatürk’ün getirdiği 6 ok ilkesine sahip çıkın. Aksi halde partiyi gerçek Atatürkçü sahiplerine teslim edin. Kastınız nedir? Hayal kurmaktan, halkı aldatmaktan, yenilmekten bıkmadınız mı?

Türk Milleti tümüyle kurucu partisi gibi örgütlenen Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Tam Bağımsız Türkiye özlemiyle siyasi çizgisini sürdüren siyasi oluşumuna özlem duymaktadır.

Bunun için TOPLUMSAL BARIŞ sağlanmalıdır. Kırgınlar, küskünler ve umutsuzlar tekrar ülkenin kurtarılması için davet edilmelidir. Bu barış ve birlikteliği sağlayan parti ve yönetimi iktidara gelerek ülkeye derin bir nefes aldıracaktır. Bu bir nevi AMASYA BİLDİRGESİ ve KUVAYI MİLLEYE ruhuyla olmalıdır.

Bu bir davettir.

Ülkemizde tüm yurttaşlarımızı bir araya getirmek için çağrımızı yineliyoruz.

Aynı görüş ve çizgisinde olan 3-5 siyasi parti başkanının bir araya gelmesiyle kördüğüm yaptıkları ülke sorunlarının çözüme ulaşacağını sanmak en hafif deyimle hafifliktir. Olmayacak duaya âmin demektir.

Gelin hep birlikte Türkiye üzerinde kâbus gibi çöken kara bulutları dağıtalım. Ülkemize yeniden güneş doğsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir