Hüseyin EKİCİ
08.10.2024
Mahalle olan köylerin yeniden bağımsızlığına kavuşması köylerin yararına olacaktır.
Bilindiği gibi Köyler 6360 sayılı yasa ile Büyükşehir Belediyeleri kurulmuş illerde İl Özel Yönetimleri kaldırılarak Belde ve Köyler kapatılmış ve mahalleye dönüşmüştür. Böylece yerel yönetimde ikili bir yapı ortaya çıkmıştır.
Tüzel kişiliği elinden alınan Köy ve beldelerin mahalleye dönüşmesiyle Büyükşehir Yasası da değiştirilerek büyükşehir belediyelerindeki İl Özel İdareleri kaldırılmış yerine “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı” kurulmuştur. Merkezi yönetimin payları doğal olarak nüfusa orantılı olarak artırılmıştır.

Türkiye’de Büyükşehir Belediyelerinin sınırları İl Mülki sınırları olarak belirlenmiştir.
Köyler ve Beldelerin tüzel kişiliği kaldırılarak sözde şehir statüsünde görülen kırsal mahalle olmuşlardır.
Köylülerin her türlü ortak kullanım alanları olan meralar, otlaklar, çaylar, ırmaklar, ormanlar ne varsa Büyükşehir Belediyesinin kontrolüne girmiştir.
Köy halkının demokratik temsil gücü azalmış, belediyelerin sorumluluk alanları genişlemiş ve hizmet maliyetleri köylünün sırtına bindirilerek artmıştır.
Tarımsal üretim olumsuz yönde etkilenmiştir.
6360 sayılı Kanun’un kırsal alanlarda meydana getirdiği sorunlar, büyükşehirlerde mahallelerin kırsal ve kentsel olarak yapılandırılmasını zorunlu kılmıştır.
Bu noktada 7254 sayılı Kanun ile birlikte büyükşehir sınırları içinde mahalleye dönüştürülen köylere kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan statüsü verilmesinin önü açılmıştır.
Kırsal kesimin mahalle olarak düzenlenmesi çeşitli aksaklıklar ve sorunlara yol açmış ama pek çok soruna da çözüm getirememiştir.
Köy ve Beldelerin yeniden eski konumlarına dönüş yapması için bağlı bulundukları Büyükşehir Belediyesine başvuru yapmaları Kırsal Mahalle isminden kurtularak bağımsız Köy/Kent Muhtarlığına dönüşmelerini sağlamalarıdır.
Tarımsal ve hayvansal üretimlerini planlı olarak özgürce yapabilmeleridir.
Köylerin ve Beldelerin bağımsızlığı kalkınmayı da birlikte getirecektir.